Eskişehir'deki Doğal Güzellikler
İç Anadolu'nun incisi olarak bilinen Eskişehir, modern şehirleşmenin yanı sıra bünyesinde barındırdığı eşsiz doğal güzellikleriyle de ziyaretçilerini hayran bırakmaktadır. Frigya Vadisi'nden Porsuk Çayı'na, termal kaynaklardan muhteşem kanyonlara kadar uzanan doğal zenginlikleriyle bu şehir, dört mevsim boyunca keşfedilmeyi bekleyen bir hazine niteliğindedir. Eskişehir'in jeolojik yapısının sunduğu çeşitlilik, bölgede farklı ekosistemler ve habitat çeşitliliği oluşmasına imkan sağlamıştır. Şehrin coğrafi konumu ve iklim özellikleri, zengin biyolojik çeşitliliğin gelişmesine olanak tanırken, doğa tutkunları için sayısız keşif fırsatı sunmaktadır.
Eskişehir'in en dikkat çekici doğal güzelliklerinden biri, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan ve binlerce yıllık tarihi ile doğanın muhteşem uyumunu sergileyen Frigya Vadisi'dir. Vadinin içerisindeki doğal kaya oluşumları, peribacaları ve kanyonlar, rüzgâr ve su erozyonunun milyonlarca yıl içinde yarattığı eşsiz bir jeolojik miras olarak ziyaretçileri büyülemektedir. Bölgede yapılacak doğa yürüyüşleri sırasında, Frig uygarlığına ait kaya anıtları ve yerleşimleriyle tarih ve doğanın iç içe geçtiği benzersiz bir deneyim yaşanmaktadır. Özellikle bahar aylarında vadinin rengarenk çiçeklerle bezenmesi ve sonbaharda yaprakların sarı-kızıl tonlarına bürünmesi, fotoğraf tutkunları için eşsiz manzaralar sunmaktadır.
Şehrin bir diğer doğal hazinesi olan Porsuk Çayı, Eskişehir'in tam kalbinden geçerek kente hayat vermekte ve "Türkiye'nin Venedik'i" ünvanının kazanılmasına katkı sağlamaktadır. Çay boyunca uzanan yeşil alanlar, parklar ve dinlenme noktaları, şehir sakinlerine ve ziyaretçilere doğayla iç içe olma imkanı sunarken, su üzerinde yapılan tekne turları ise farklı bir perspektiften şehri keşfetme fırsatı yaratmaktadır. Porsuk Çayı ekosistemi, çeşitli su kuşları ve balık türlerine ev sahipliği yaparken, çayın çevresindeki söğüt ve kavak ağaçları şehrin doğal dokusunu zenginleştirmektedir. Son yıllarda çayın temizliği ve çevre düzenlemesi için yapılan çalışmalar, bu doğal güzelliğin sürdürülebilir bir şekilde korunmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını hedeflemektedir.
Eskişehir'in dünyaca ünlü termal kaynakları, sadece sağlık turizmi açısından değil, aynı zamanda oluşturdukları doğal ekosistemler açısından da büyük önem taşımaktadır. Kaplıcaların bulunduğu bölgelerde, sıcak su kaynaklarının etkisiyle gelişen özel bitki türleri ve mikroorganizmalar, bilimsel açıdan inceleme konusu olurken, termal suların çevresinde oluşan doğal havuzlar etkileyici görüntüler sunmaktadır. Sakarılıca ve Hasırca kaplıcaları gibi merkezler, şifalı sularının yanı sıra çevrelerindeki doğal güzellikleriyle de ziyaretçilere huzur dolu bir ortam sunmaktadır. Bu termal kaynakların çevresinde yapılan peyzaj düzenlemeleri ve koruma çalışmaları, doğal dengenin bozulmadan turistik faaliyetlerin sürdürülebilmesine olanak tanımaktadır.
Seyitgazi ve Han ilçeleri arasında uzanan Yazılıkaya Vadisi ve Delikli Şelale, Eskişehir'in keşfedilmeyi bekleyen diğer doğal hazineleri arasında yer almaktadır. Vadideki doğal kaya oluşumları ve şelalenin suyunun düştüğü noktada yarattığı doğal havuz, özellikle yaz aylarında serinlemek isteyenler için ideal bir ortam sağlamaktadır. Sivrihisar ilçesinde bulunan Balıkdamı Kuş Cenneti, göç mevsimlerinde yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yaparak, kuş gözlemcileri ve doğa fotoğrafçıları için eşsiz bir destinasyon oluşturmaktadır. Mihalıççık ilçesindeki Sakarya Nehri kanyonları ve Çatacık Ormanları, henüz kitlesel turizmin etkisi altına girmemiş bakir doğasıyla, macera tutkunları ve doğa sporları meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen cennet köşelerdir.
Eskişehir'in En Önemli Doğal Güzellikleri
İç Anadolu'nun batısında konumlanan Eskişehir, modern şehircilik anlayışıyla tanınmasının yanında, eşsiz doğal güzellikleriyle de ziyaretçilerini büyülemektedir. Frigya bölgesinden Sakarya Nehri havzasına, termal kaynaklardan yeşil vadilere uzanan doğal zenginlikler, bu kenti farklı kılan en önemli unsurlardan biridir. Porsuk Çayı'nın beslediği verimli topraklar, şehir merkezinden kırsal alanlara kadar uzanan çeşitli ekosistemler barındırmaktadır. Bu coğrafya, İç Anadolu bozkırı ile Ege Bölgesi'nin nemli iklimi arasında bir geçiş kuşağı oluşturarak, beklenmedik bir biyoçeşitliliğe ev sahipliği yapmaktadır.
Su kaynakları, Eskişehir'in doğal güzelliklerinin şekillenmesinde başrol oynamaktadır. Yeraltı sularının zenginliği, bölgede şifalı termal kaynakların oluşmasını sağlamış ve bu özellik binlerce yıldır farklı medeniyetlerin ilgisini çekmiştir. Nehirler ve dereler etrafında gelişen sulak alanlar, çeşitli kuş türleri ve sucul bitkilere ev sahipliği yapmaktadır. Akarsuların oluşturduğu vadiler ve kanyonlar, jeolojik süreçlerin eseri olan muhteşem manzaralar sunmaktadır.
1. Frig Vadisi Kütahya, Eskişehir ve Afyonkarahisar arasında uzanan Frig Vadisi, yaklaşık 3 bin yıllık tarihi ve doğal güzellikleriyle Anadolu’nun en etkileyici bölgelerinden birini oluşturuyor. Frigyalıların inşa ettiği kaya yerleşimleri, tapınaklar ve mezar odalarıyla kaplı bu bölge, tarihi ve doğayı bir arada sunan bir açık hava müzesi gibi.
2. Musaözü Tabiat Parkı Eskişehir’in Tepebaşı ilçesinin sınırları içinde yer alan Musaözü Tabiat Parkı, hem Eskişehir’in hem de çevre illerin sakinlerinin doğayla baş başa kalmak için sık sık ziyaret ettiği bir yeryüzü cenneti. 2011 yılından beri tabiat parkı statüsüne sahip olan bu alan, Eskişehir’in merkezine yaklaşık 22 kilometre uzaklıkta yer alıyor.
Eskişehir'in jeolojik yapısı, volkanik ve metamorfik kayaçların bir araya geldiği ilginç oluşumlar barındırmaktadır. Milyonlarca yıllık doğal süreçlerin sonucunda ortaya çıkan kayalık alanlar, mağaralar ve peribacaları, doğa tutkunları için keşfedilmeyi bekleyen hazinelerdir. Farklı yüksekliklerdeki platolar ve tepeler, kentin panoramik manzaralarını seyrederken doğayla baş başa kalma fırsatı sunmaktadır. Bu jeolojik zenginlik, bölge topraklarına özgü minerallerin varlığını sağlayarak, endemik bitki türlerinin gelişmesine de olanak tanımıştır.
İklim özellikleri, Eskişehir'in doğal güzelliklerinde mevsimsel değişimlerin belirgin şekilde yaşanmasını sağlamaktadır. İlkbaharda yeşile bürünen vadiler ve rengârenk çiçeklerle bezenen yamaçlar, yaz aylarında altın sarısı buğday tarlalarına dönüşmektedir. Sonbaharda kızıl ve turuncu tonlarına bürünen orman alanları, fotoğrafçılar için eşsiz manzaralar sunmaktadır. Kış aylarında karla kaplanan tepeler ve platolar ise, beyaz örtünün altında bambaşka bir güzelliğe bürünmektedir.
Eskişehir'in doğal güzellikleri, sürdürülebilir turizm anlayışıyla korunarak gelecek nesillere aktarılmaktadır. Doğa yürüyüş rotaları, dağ bisikleti parkurları ve kamp alanları, doğaseverlere unutulmaz deneyimler yaşatmaktadır. Şehir merkezine yakın konumdaki doğal alanlar, kent yaşamının stresinden uzaklaşmak isteyenler için ideal kaçış noktaları oluşturmaktadır. Eskişehir'in doğal güzellikleri, kültürel zenginliklerle harmanlanarak, ziyaretçilere sadece görsel bir şölen sunmakla kalmayıp, aynı zamanda doğayla bütünleşme ve iç huzuru bulma fırsatı da vermektedir.
Eskişehir'in Doğal Güzelliklerini Görmek İçin 10 Neden
1. Porsuk Çayı'nın Eşsiz Manzarası ve Su Ekosistemi
Eskişehir'in kalbinden geçen Porsuk Çayı, şehrin en değerli doğal güzelliklerinden biri olarak hem yerli hem de yabancı ziyaretçileri kendine hayran bırakır. Çayın turkuaz suları üzerinde yapabileceğiniz gondol turları, özellikle gün batımında altın renklerine bürünen manzaralarla unutulmaz bir deneyim sunar. Porsuk'un her iki yakasında uzanan yürüyüş parkurları, yeşil alanlar ve rengârenk çiçeklerle bezeli kıyılar, şehrin gürültüsünden uzaklaşıp doğayla baş başa kalabileceğiniz huzurlu bir sığınak niteliğindedir.
2. Türkmendağı'nın El Değmemiş Ormanları
Eskişehir'in batısında yükselen Türkmendağı, 1826 metre yüksekliğindeki zirvesi ve bakir ormanlarıyla doğa tutkunlarını bekleyen bir cennet köşesidir. Karaçam, sarıçam ve köknar ağaçlarının oluşturduğu geniş orman örtüsü, zengin bitki çeşitliliği ve yaban hayatıyla biyolojik çeşitlilik açısından büyük önem taşır. Dağın eteklerinden zirvesine uzanan patikalarda yapacağınız doğa yürüyüşlerinde, nadir kuş türlerini gözlemleyebilir, endemik bitkileri keşfedebilir ve özellikle sonbahar aylarında yaprakların renk cümbüşüyle büyüleyici manzaraların tadını çıkarabilirsiniz.
3. Yazılıkaya-Midas Vadisi'nin Gizemli Kanyonları
Eskişehir'in Han ilçesinde bulunan Yazılıkaya-Midas Vadisi, sadece tarihi kalıntılarıyla değil, etkileyici doğal oluşumlarıyla da görenleri büyüler. Vadinin dik kayalıklardan oluşan kanyonları, milyonlarca yıllık jeolojik süreçlerin sonucunda ortaya çıkmış olup, özellikle gün doğumu ve gün batımında ışığın etkisiyle kızıla bürünen görüntüleriyle fotoğrafçılar için eşsiz kareler sunar. Kanyon boyunca uzanan patikalarda yapacağınız yürüyüşlerde, Frig uygarlığının kayalara oyulmuş tarihi eserleriyle doğanın muhteşem birleşimini deneyimlerken, bölgeye özgü yaban çiçekleri ve kuş türleriyle de tanışma fırsatı bulabilirsiniz.
4. Sakarıılıca Kaplıcaları ve Çevresinin Şifalı Doğası
Eskişehir'in Mihalgazi ilçesinde yer alan Sakarıılıca Kaplıcaları, şifalı termal suları ve çevresindeki doğal güzellikleriyle sağlık ve doğa turizminin buluştuğu eşsiz bir bölgedir. Kaplıca sularının içerdiği zengin mineraller, çeşitli sağlık sorunlarına iyi gelirken, çevredeki yeşil alanlar ve Sakarya Nehri kıyısındaki doğal ortam ziyaretçilere huzur dolu bir atmosfer sunar. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında bölgedeki renk değişimleri, nehir kenarındaki söğüt ağaçları ve zengin bitki örtüsü, doğa fotoğrafçıları için bulunmaz bir hazine niteliğindedir.
5. Musaözü Baraj Gölü'nün Berrak Suları ve Çam Ormanları
Tepebaşı ilçesinin batısında yer alan Musaözü Baraj Gölü, mavi-yeşil suları ve çevresindeki çam ormanlarıyla Eskişehir'in saklı cennetlerinden biridir. Gölün etrafını saran yemyeşil tepeler ve çam ağaçları, özellikle sonbahar aylarında muhteşem bir renk harmonisi yaratarak ziyaretçilere görsel bir şölen sunar. Göl çevresindeki patikalarda doğa yürüyüşleri yapabilir, piknik alanlarında huzurlu vakitler geçirebilir veya gölün sakin sularında balık tutmanın keyfini çıkararak şehrin stresinden uzaklaşabilirsiniz.
6. Çatacık Ormanları'nın Biyolojik Zenginliği
Eskişehir'in Mihalıççık ilçesinde bulunan Çatacık Ormanları, 32.000 hektarlık alanıyla Türkiye'nin en geniş doğal orman ekosistemlerinden birini oluşturur. Sarıçam, karaçam, köknar ve meşe ağaçlarının oluşturduğu geniş orman örtüsü, geyik, karaca, ayı, kurt ve tilki gibi birçok yaban hayvanına ev sahipliği yaparken, 600'den fazla bitki türüyle botanik çeşitliliği açısından da büyük değer taşır. Orman içindeki patikalarda yapacağınız doğa yürüyüşlerinde şırıl şırıl akan derelerin, şelalelerin ve yemyeşil çayırların keyfini çıkarabilir, özellikle sonbahar aylarında yaprakların oluşturduğu renk cümbüşü eşliğinde muhteşem fotoğraflar çekebilirsiniz.
7. Kalabak Suyu Kaynakları ve Yeşil Vadisi
Eskişehir'in dünyaca ünlü içme suyu kaynağı olan Kalabak bölgesi, sadece berrak sularıyla değil, etrafını saran yeşil vadisi ve zengin bitki örtüsüyle de görenleri büyüler. Vadinin derinliklerinden fışkıran doğal kaynak suları, çevredeki ekosistemi besleyerek yemyeşil bir doğal ortam oluştururken, vadi boyunca uzanan patikalarda yapacağınız yürüyüşlerde doğanın tüm seslerini ve kokularını hissedebilirsiniz. Kalabak Vadisi'nin özellikle ilkbahar aylarında çiçeklenen kır çiçekleri, endemik bitkiler ve şifalı otlarla bezeli yamaçları, botanik meraklıları ve doğa fotoğrafçıları için bulunmaz bir hazine niteliğindedir.
8. Bozdağ'ın Panoramik Manzaraları
Eskişehir'in kuzeyinde yükselen Bozdağ, 1525 metrelik zirvesinden tüm Eskişehir ovasını kuşbakışı izleyebileceğiniz muhteşem manzaralarıyla ünlüdür. Dağın zirvesinden Porsuk Vadisi'ni, şehir merkezini ve uzaktaki dağ silsilelerini içine alan 360 derecelik panorama, doğa fotoğrafçıları için eşsiz kareler sunar. Özellikle gün doğumu ve gün batımı saatlerinde gökyüzünün değişen renkleri eşliğinde izlenen Bozdağ manzarası, ziyaretçilere hayatlarının en etkileyici doğa deneyimlerinden birini yaşatırken, dağın yamaçlarındaki kır çiçekleri ve endemik bitkiler bölgenin biyolojik zenginliğini gözler önüne serer.
9. Gökçekaya Baraj Gölü ve Sakarya Kanyonu
Eskişehir'in Alpu ilçesi sınırlarında bulunan Gökçekaya Baraj Gölü ve çevresindeki Sakarya Kanyonu, etkileyici jeolojik oluşumları ve zengin su ekosistemiyle doğa tutkunlarını bekleyen bir cennet köşesidir. Baraj gölünün turkuaz suları ile kanyon duvarlarının kızıl-kahverengi tonlarının oluşturduğu kontrast, özellikle gün batımında fotoğrafçılar için eşsiz manzaralar yaratır. Kanyon boyunca yapacağınız tekne turlarında, göl kenarındaki yamaçlarda yaşayan kartalları, şahinleri ve diğer yırtıcı kuşları gözlemleyebilir, göl sularının serinliğinde yüzmenin ve balık tutmanın keyfini çıkarabilirsiniz.
10. Sarısu Çayı Vadisi ve Şelaleleri
Eskişehir'in İnönü ilçesinde bulunan Sarısu Çayı Vadisi, irili ufaklı şelaleleri, berrak dereleri ve yemyeşil bitki örtüsüyle doğaseverlerin gözdesidir. Vadi boyunca akan Sarısu'nun oluşturduğu doğal havuzlar ve şelaleler, özellikle yaz aylarında serinlemek isteyenler için ideal bir ortam sunarken, çevredeki çam ve meşe ormanları temiz havası ve huzurlu atmosferiyle şehrin stresinden uzaklaşmak isteyenleri bekler. Vadi içindeki patikalarda yapacağınız doğa yürüyüşlerinde, kayalıklardan dökülen şelalelerin sesini dinleyebilir, endemik bitkileri ve rengârenk kelebekleri gözlemleyebilir, berrak dere sularında yaşayan alabalıkları ve diğer su canlılarını inceleyerek doğanın mucizelerine tanıklık edebilirsiniz.
Eskişehir Görülecek Doğal Güzellik Önerileri
Eskişehir, modern şehirleşmenin yanı sıra bünyesinde barındırdığı eşsiz doğal güzellikleriyle de ziyaretçilerini hayran bırakmaktadır. Frigya Vadisi'nden Porsuk Çayı'na, termal kaynaklardan muhteşem kanyonlara kadar uzanan doğal zenginlikleriyle bu şehir, dört mevsim boyunca keşfedilmeyi bekleyen bir hazine niteliğindedir. Eskişehir'in jeolojik yapısının sunduğu çeşitlilik, bölgede farklı ekosistemler ve habitat çeşitliliği oluşmasına imkan sağlarken, şehrin coğrafi konumu ve iklim özellikleri de zengin biyolojik çeşitliliğin gelişmesine olanak tanımaktadır.
Eskişehir'in en dikkat çekici doğal güzelliklerinden biri olan UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Frigya Vadisi, binlerce yıllık tarihi ile doğanın muhteşem uyumunu sergilemektedir. Vadinin içerisindeki doğal kaya oluşumları, peribacaları ve kanyonlar, rüzgâr ve su erozyonunun milyonlarca yıl içinde yarattığı eşsiz bir jeolojik miras olarak ziyaretçileri büyülerken, bölgede yapılacak doğa yürüyüşleri sırasında Frig uygarlığına ait kaya anıtları ve yerleşimleriyle tarih ve doğanın iç içe geçtiği benzersiz bir deneyim sunmaktadır.
Şehrin bir diğer doğal hazinesi olan Porsuk Çayı, Eskişehir'in tam kalbinden geçerek kente hayat vermekte ve "Türkiye'nin Venedik'i" ünvanının kazanılmasına katkı sağlamaktadır. Çay boyunca uzanan yeşil alanlar, parklar ve dinlenme noktaları, şehir sakinlerine ve ziyaretçilere doğayla iç içe olma imkanı sunarken, su üzerinde yapılan tekne turları ise farklı bir perspektiften şehri keşfetme fırsatı yaratmaktadır. Porsuk Çayı ekosistemi, çeşitli su kuşları ve balık türlerine ev sahipliği yaparken, çayın çevresindeki söğüt ve kavak ağaçları da şehrin doğal dokusunu zenginleştirmektedir.
Eskişehir'in dünyaca ünlü termal kaynakları, sadece sağlık turizmi açısından değil, aynı zamanda oluşturdukları doğal ekosistemler açısından da büyük önem taşımaktadır. Kaplıcaların bulunduğu bölgelerde, sıcak su kaynaklarının etkisiyle gelişen özel bitki türleri ve mikroorganizmalar, bilimsel açıdan inceleme konusu olurken, termal suların çevresinde oluşan doğal havuzlar da etkileyici görüntüler sunmaktadır. Sakarılıca ve Hasırca kaplıcaları gibi merkezler, şifalı sularının yanı sıra çevrelerindeki doğal güzellikleriyle de ziyaretçilere huzur dolu bir ortam yaratmaktadır.
Seyitgazi ve Han ilçeleri arasında uzanan Yazılıkaya Vadisi ve Delikli Şelale, Eskişehir'in keşfedilmeyi bekleyen diğer doğal hazineleri arasında yer almaktadır. Vadideki doğal kaya oluşumları ve şelalenin suyunun düştüğü noktada yarattığı doğal havuz, özellikle yaz aylarında serinlemek isteyenler için ideal bir ortam sağlarken, Sivrihisar ilçesinde bulunan Balıkdamı Kuş Cenneti de göç mevsimlerinde yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yaparak, kuş gözlemcileri ve doğa fotoğrafçıları için eşsiz bir destinasyon oluşturmaktadır. Mihalıççık ilçesindeki Sakarya Nehri kanyonları ve Çatacık Ormanları ise henüz kitlesel turizmin etkisi altına girmemiş bakir doğasıyla, macera tutkunları ve doğa sporları meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen cennet köşelerdir.
Eskişehir: İç Anadolu'nun Doğal Hazinesi
Eskişehir, modern şehirleşmesi kadar etkileyici doğal güzellikleriyle de öne çıkan, her mevsim farklı deneyimler sunan eşsiz bir destinasyondur. İç Anadolu'nun batısında konumlanan bu şehir, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ndeki Frigya Vadisi'nden Porsuk Çayı'na, termal kaynaklardan muhteşem kanyonlara kadar uzanan doğal zenginliklere ev sahipliği yapmaktadır. Jeolojik yapısının sunduğu çeşitlilik sayesinde farklı ekosistemler barındıran Eskişehir, İç Anadolu bozkırı ile Ege Bölgesi'nin nemli iklimi arasında bir geçiş kuşağı oluşturarak, beklenmedik bir biyolojik çeşitliliğe sahne olmaktadır.
Frigya Vadisi, şehrin en dikkat çekici doğal güzelliklerinden biri olarak, binlerce yıllık tarihi ve doğanın muhteşem uyumunu sergilemektedir. Vadinin içerisindeki doğal kaya oluşumları, peribacaları ve kanyonlar, rüzgâr ve su erozyonunun milyonlarca yıl içinde yarattığı eşsiz bir jeolojik miras olarak ziyaretçileri büyülemektedir. Özellikle bahar aylarında vadinin rengarenk çiçeklerle bezenmesi ve sonbaharda yaprakların sarı-kızıl tonlarına bürünmesi, fotoğraf tutkunları için eşsiz manzaralar sunmakta, bölgede yapılacak doğa yürüyüşleri sırasında Frig uygarlığına ait kaya anıtları ve yerleşimleriyle tarih ve doğanın iç içe geçtiği benzersiz bir deneyim yaşanmaktadır.
Şehrin kalbinden geçen Porsuk Çayı, "Türkiye'nin Venedik'i" unvanının kazanılmasına katkı sağlarken, çay boyunca uzanan yeşil alanlar ve parklar, şehir sakinlerine ve ziyaretçilere doğayla iç içe olma imkanı sunmaktadır. Çay üzerinde yapılan tekne turları, farklı bir perspektiften şehri keşfetme fırsatı yaratırken, çeşitli su kuşları ve balık türlerine ev sahipliği yapan ekosistemi ve çevresindeki söğüt ve kavak ağaçları, şehrin doğal dokusunu zenginleştirmektedir. Son yıllarda Porsuk Çayı'nın temizliği ve çevre düzenlemesi için yapılan çalışmalar, bu doğal güzelliğin sürdürülebilir bir şekilde korunmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını hedeflemektedir.
Eskişehir'in dünyaca ünlü termal kaynakları, sağlık turizmi açısından olduğu kadar, oluşturdukları doğal ekosistemler açısından da büyük önem taşımaktadır. Sakarılıca ve Hasırca gibi kaplıcaların bulunduğu bölgelerde, sıcak su kaynaklarının etkisiyle gelişen özel bitki türleri ve mikroorganizmalar, bilimsel açıdan inceleme konusu olurken, termal suların çevresinde oluşan doğal havuzlar, etkileyici görüntüler sunmaktadır. Bu termal kaynakların çevresinde yapılan peyzaj düzenlemeleri ve koruma çalışmaları, doğal dengenin bozulmadan turistik faaliyetlerin sürdürülebilmesine olanak tanımakta, şifalı suların yanı sıra çevrelerindeki doğal güzellikler de ziyaretçilere huzur dolu bir ortam sunmaktadır.
Yazılıkaya Vadisi, Delikli Şelale, Balıkdamı Kuş Cenneti, Türkmendağı ormanları ve Çatacık Ormanları gibi daha birçok doğal hazine, keşfedilmeyi bekleyen cennet köşeleri olarak Eskişehir'in doğal zenginliğini tamamlamaktadır. Bu bölgelerdeki doğa yürüyüş rotaları, dağ bisikleti parkurları ve kamp alanları, doğaseverlere unutulmaz deneyimler yaşatmakta, şehir merkezine yakın konumdaki doğal alanlar ise kent yaşamının stresinden uzaklaşmak isteyenler için ideal kaçış noktaları oluşturmaktadır. Eskişehir'in bu eşsiz doğal güzellikleri, sürdürülebilir turizm anlayışıyla korunarak gelecek nesillere aktarılmakta ve şehrin kültürel zenginlikleriyle harmanlanarak, ziyaretçilere sadece görsel bir şölen sunmakla kalmayıp, aynı zamanda doğayla bütünleşme ve iç huzuru bulma fırsatı da vermektedir.