Bitlis'teki Doğal Güzellikler
Doğu Anadolu Bölgesi'nin en etkileyici şehirlerinden biri olan Bitlis, eşsiz doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini büyüleyen gizli bir hazine niteliğindedir. Volkanik dağlar, termal kaynaklar, krater gölleri ve Van Gölü'nün muhteşem kıyılarıyla çevrili olan bu kadim şehir, doğaseverlere unutulmaz deneyimler sunmaktadır. Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan Bitlis, zengin kültürel mirasının yanı sıra, henüz kitle turizminin yıkıcı etkilerinden korunmuş bakir doğasıyla da dikkat çekmektedir. Dört mevsim boyunca farklı güzelliklere bürünen bu şehir, özellikle fotoğraf tutkunları ve doğa sporları meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen bir cennet konumundadır.
Bitlis'in en büyüleyici doğal zenginliklerinden biri, hiç şüphesiz dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü kıyılarıdır. Bitlis'in Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz ilçelerini kapsayan yaklaşık 100 kilometrelik göl kıyısı, turkuaz mavisi ve zümrüt yeşili tonları arasında değişen büyüleyici manzaralar sunmaktadır. Göl kıyısındaki volkanik kumsallar ve saklı koylar, yaz aylarında serinlemek isteyenler için ideal mekânlardır. Özellikle gün batımında, göl üzerinde oluşan renk cümbüşü, ziyaretçilerine adeta görsel bir şölen yaşatmaktadır.
Bitlis'in doğal güzelliklerinin en önemli parçalarından biri, şehri çevreleyen volkanik dağlar ve bu dağların zirvelerinde bulunan krater gölleridir. Dünya'nın ikinci büyük kaldera gölü olarak bilinen Nemrut Krater Gölü, sönmüş bir volkanın zirvesinde yer alan ve içerisinde sıcak ve soğuk gölleri barındıran eşsiz bir doğa harikasıdır. Süphan Dağı gibi 4000 metreyi aşan zirveler, dağcılık ve trekking tutkunları için mükemmel rotalar sunmaktadır. Bitlis'in yüksek kesimlerinde bulunan Sor Deresi Kanyonu ve Değirmen Vadisi gibi jeolojik oluşumlar, doğa yürüyüşü ve fotoğrafçılık için ideal ortamlar yaratmaktadır.
Bitlis'in bir diğer eşsiz doğal zenginliği, bölgede bulunan termal kaynaklar ve şifalı sulardır. Güroymak ilçesindeki Çukur Kaplıcaları, Nemrut Dağı eteklerindeki Ilıcak ve Tatvan'daki termal kaynaklar, içerdikleri mineraller sayesinde birçok hastalığa iyi gelmektedir. Yüzyıllardır şifa dağıtan bu termal sular, özellikle romatizmal rahatsızlıklar ve cilt problemleri için aranan bir tedavi yöntemi olmuştur. Bitlis'in volkanik yapısı nedeniyle oluşan bu termal kaynaklar, modern tesislerle donatılmış olup, sağlık turizmi açısından bölgeye önemli bir değer katmaktadır.
Bitlis'in doğal güzelliklerinin önemli bir parçası da il genelinde bulunan yemyeşil yaylalar ve zengin biyoçeşitliliktir. Güroymak Ovası, Rahva Düzlüğü ve Ahlat Ovaları gibi yüksek rakımlı otlaklar, zengin flora ve faunasıyla doğaseverleri kendine çekmektedir. Bu yaylalarda yetişen endemik bitki türleri ve barındırdıkları yaban hayatı, bölgenin doğal mirasının önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Yeşilin binbir tonunu barındıran bu yaylalar, şehir hayatının stresinden uzaklaşmak isteyenler için adeta bir sığınak niteliğindedir ve henüz sanayileşmenin yıkıcı etkilerinden korunmuş olmaları, Bitlis'in doğal güzelliklerini daha da değerli kılmaktadır.
Bitlis'in En Önemli Doğal Güzellikleri
Doğu Anadolu'nun görkemli dağları arasında kendine özgü bir coğrafyaya sahip olan Bitlis, keşfedilmeyi bekleyen doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini büyülemektedir. Binlerce yıllık jeolojik süreçler ve volkanik hareketler sonucunda oluşan bu eşsiz topraklar, dört mevsim farklı güzelliklere bürünmektedir. Yüksek dağlarından derin vadilerine, berrak göllerinden şifalı kaynaklarına kadar Bitlis'in doğal zenginlikleri, doğaseverler ve macera tutkunları için adeta bir cennet niteliğindedir. Şehrin kendine has iklim özellikleri ve topografyası, Türkiye'nin diğer bölgelerinde görülmeyen benzersiz ekosistemler oluşturmaktadır.
Bitlis'in en dikkat çekici doğal özelliklerinden biri, muhteşem göl manzaraları ve bu göllerin etrafını çevreleyen eşsiz doğal peyzajdır. Masmavi suları ve etkileyici kıyı şeridiyle bölgeye bambaşka bir güzellik katan bu göller, özellikle günbatımında ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatmaktadır. Göl ekosistemi içinde barındırdığı endemik balık türleri ve çeşitli su kuşlarıyla biyolojik çeşitlilik açısından büyük önem taşımaktadır. Göl çevresindeki sazlıklar ve sulak alanlar, göçmen kuşlar için önemli konaklama ve üreme alanları oluşturmaktadır.
Bitlis'in yüksek rakımlı bölgelerinde yer alan alpin çayırları ve yaylaları, özellikle ilkbahar ve yaz aylarında görsel bir şölene dönüşmektedir. Karların erimesiyle birlikte rengârenk çiçeklerle bezenen bu yaylalar, botanik zenginliği ve temiz havasıyla şehir yaşamının stresinden uzaklaşmak isteyenler için ideal bir sığınaktır. Yemyeşil otlaklarla kaplı bu geniş düzlükler, geleneksel hayvancılıkla uğraşan yöre halkının yaz aylarında göç ettiği yerler olarak kültürel bir mirası da yaşatmaktadır. Bu yüksek yaylalarda bulunan doğal su kaynakları ve küçük göller, dağ ekosisteminin can damarını oluşturmaktadır.
1. Nemrut Gölü Bitlis'in Tatvan, Ahlat ve Güroymak ilçeleri arasında uzanan Nemrut Gölü, dünyanın ikinci, Türkiye'nin ise en büyük krater gölü olma unvanına sahip. Van Gölü'nün batısında ve 2247 metre rakımda bulunan bu eşsiz doğa harikası, ismini, M.Ö. 2100’lü yıllarda yaşamış Babil Hükümdarı Nemrut'tan alıyor.
2. Van Gölü 3.717 km2’lik toplam alanı ile dünyanın en büyük sodalı gölü, Türkiye’nin ise en büyük gölü olma unvanını taşıyan Van Gölü, Van ve Bitlis illeri sınırları içerisinde yer alıyor. Van Gölü’nün en uzun kıyı şeridi Bitlis’in Tatvan ilçesinden geçiyor.
3. Ahlat Bitlis’in bir ilçesi olan Ahlat, Van Gölü’nün kıyısında konumlanması nedeniyle doğal güzellikler bakımından son derece zengin bir adres. Coğrafi konumu sebebiyle tarih boyunca da Doğu ve Batı medeniyetleri arasında bir köprü görevi görmüş. Bu sayede de kendi bünyesinde birbirinden değerli tarihi ve kültürel miraslar biriktirmeyi başarmış.
Bitlis'in bir diğer büyüleyici doğal güzelliği, dağlardan kopup gelen akarsuların oluşturduğu derin vadiler ve kanyonlardır. Bu vadiler boyunca akan berrak sular, milyonlarca yıl içinde çevrelerindeki sert kayaları aşındırarak etkileyici jeolojik formasyonlar ortaya çıkarmıştır. Vadi duvarlarında gözlemlenen farklı renk ve yapıdaki kayaç katmanları, bölgenin jeolojik tarihini adeta bir kitap gibi okumamızı sağlamaktadır. Vadilerin derinliklerinde saklanan şelaleler ve doğal havuzlar, yaz aylarında serinlemek isteyenler için eşsiz fırsatlar sunmaktadır.
Bitlis'in yer altı zenginlikleri arasında yer alan sıcak su kaynakları ve kaplıcaları da bölgenin şifa dağıtan doğal hazineleri arasında önemli bir yere sahiptir. Volkanik aktiviteler sonucu oluşan bu şifalı sular, içerdikleri zengin mineraller sayesinde yüzyıllardır çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Bu termal kaynakların etrafında oluşan travertenler ve mineral birikimleri, görsel açıdan da etkileyici manzaralar sunmaktadır. Kış aylarında bile sıcaklığını koruyan bu doğal kaynaklar, karlı dağ manzaraları eşliğinde buharlaşarak masalsı görüntüler oluşturmaktadır.
Bitlis'in Doğal Güzelliklerini Görmek İçin 10 Neden
1. Nemrut Krater Gölü'nün Büyüleyici Volkanik Manzarası
Dünyanın en büyük ikinci, Türkiye'nin ise en büyük kaldera gölü olan Nemrut Krater Gölü, Bitlis'in en etkileyici doğal güzelliklerinden biridir. 3050 metre yükseklikteki sönmüş volkandaki bu göl, içerisinde sıcak ve soğuk olmak üzere iki ayrı göl barındırması ve olağanüstü jeolojik yapısıyla UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer almaktadır. Krater içindeki masmavi sular, obsidyen kayalıkları ve buhar çıkışları ile benzersiz bir manzara sunan bu doğa harikası, özellikle gün doğumu ve gün batımı saatlerinde fotoğrafçılar için muhteşem kareler yakalama fırsatı vermektedir.
2. Van Gölü'nün Bitlis Kıyılarının Eşsiz Güzelliği
Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü'nün batı kıyıları, Bitlis sınırları içerisinde yer almakta ve ziyaretçilerine benzersiz bir doğal güzellik sunmaktadır. Göl kıyısındaki Tatvan ve Ahlat'ın kumsalları, berrak sularda yüzme ve su sporları yapma imkanı sağlarken, sodalı göl suyu ciltteki birçok probleme iyi gelmesiyle de bilinmektedir. Göl üzerinden izlenen gün batımı, suların turkuaz mavisine turuncu tonların karışmasıyla oluşan renk cümbüşü ve arka planda yükselen Süphan Dağı'nın silueti, unutulmaz bir doğa deneyimi yaşatmaktadır.
3. Süphan Dağı'nın Heybetli Zirvesi ve Alpin Çayırları
Türkiye'nin en yüksek ikinci volkanik dağı olan ve Bitlis'in Adilcevaz ilçesi sınırlarında bulunan Süphan Dağı, 4058 metrelik zirvesi ve eteklerindeki renkli alpin çayırlarıyla doğa tutkunlarını büyülemektedir. Dağın eteklerindeki zengin bitki örtüsü, özellikle ilkbahar ve yaz aylarında yabani çiçeklerle bezeli geniş düzlükleriyle muhteşem bir görsel şölen sunmaktadır. Zirveye yapılan tırmanışlarda, net havalarda Van Gölü, Nemrut Dağı ve çevre illerin panoramik manzarasını görme şansı elde eden dağcılar, doğanın kalbinde unutulmaz bir deneyim yaşamaktadır.
4. Aygır Gölü'nün Masalsı Krater Manzarası
Süphan Dağı'nın eteklerinde, deniz seviyesinden 2200 metre yükseklikte bulunan Aygır Gölü, volkanik patlamalar sonucu oluşmuş küçük ama etkileyici bir krater gölüdür. Göl çevresindeki alpin çayırları, özellikle ilkbahar ve yaz aylarında rengarenk çiçeklerle bezenerek doğa yürüyüşçüleri ve kamp tutkunları için ideal bir ortam yaratmaktadır. Berrak ve soğuk suları, çevresindeki ormanlık alanlar ve uzaktaki Van Gölü'nün manzarasıyla birleşen bu doğa harikası, fotoğraf tutkunlarına eşsiz kareler sunmaktadır.
5. Değirmen Vadisi'nin El Değmemiş Doğal Güzellikleri
Bitlis merkeze sadece birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Değirmen Vadisi, dik yamaçları, akan dereleri ve tarihi değirmenleriyle hem doğa hem de kültür tutkunları için eşsiz bir destinasyondur. Vadi boyunca uzanan patikalarda yapılacak doğa yürüyüşleri, şehrin stresinden uzaklaşmak isteyenlere temiz hava ve muhteşem manzaralar eşliğinde dinlenme fırsatı sunmaktadır. Vadinin içinden akan berrak sular ve çevresindeki yüzlerce yıllık çınar ağaçları, özellikle sonbahar aylarında sararan yapraklarıyla fotoğrafçılar için mükemmel bir renk kontrastı oluşturmaktadır.
6. Bitlis Buzul Gölleri'nin Yüksek Dağ Ekosistemi
Bitlis'in yüksek dağlık bölgelerinde bulunan buzul gölleri, binlerce yıllık buzulların erimesiyle oluşmuş doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini büyülemektedir. Özellikle Süphan Dağı eteklerindeki Kokarsu ve Kurubaş gölleri, berrak suları ve çevresindeki alpin bitki örtüsüyle el değmemiş bir doğal ekosistem sunmaktadır. Yaz aylarında bile suları oldukça soğuk olan bu göller çevresinde, nadir dağ çiçekleri ve endemik bitkileri gözlemlemek mümkün olurken, yaban hayatı fotoğrafçılığı için de eşsiz fırsatlar yakalanabilmektedir.
7. Bitlis'in Termal Kaynaklarının Şifalı Suları
Bitlis ili genelinde bulunan termal kaynaklar, özellikle Güroymak ilçesindeki Çukur Kaplıcası ve Nemrut Dağı eteklerindeki sıcak su kaynakları, içerdikleri zengin mineraller sayesinde birçok hastalığa şifa olarak bilinmektedir. Bu termal kaynakların çevresindeki doğal güzellikler, şifa arayanlar için tedaviyi destekleyici bir ortam yaratmaktadır. Sıcak suların buharlaştığı soğuk kış günlerinde oluşan mistik atmosfer, fotoğrafçılar için eşsiz görüntüler yakalarken, termal suların aktığı derelerin çevresinde oluşan mineral çökeltileri, jeoloji meraklıları için ilginç doğal oluşumlar sunmaktadır.
8. Başhan Vadisi'nin Saklı Kanyonları ve Şelaleleri
Bitlis'in güneyinde bulunan Başhan Vadisi, derin kanyonları, şelaleleri ve el değmemiş doğasıyla keşfedilmeyi bekleyen saklı bir cennet niteliğindedir. Vadinin derinliklerinde akan berrak sular, yer yer küçük şelaleler ve doğal havuzlar oluşturarak, özellikle sıcak yaz günlerinde serinlemek isteyenler için ideal bir ortam yaratmaktadır. Vadi boyunca uzanan zorlu patikalar, macera tutkunları için heyecan verici bir doğa yürüyüşü deneyimi sunarken, kanyon duvarlarında yuva yapan yaban kuşları ve zengin bitki örtüsü, doğa fotoğrafçılığı için eşsiz kareler sunmaktadır.
9. Bitlis Çayı Kanyonu'nun Etkileyici Jeolojik Oluşumları
Bitlis şehir merkezinden geçen Bitlis Çayı'nın oluşturduğu derin kanyon, binlerce yıllık aşınmalar sonucu ortaya çıkan etkileyici jeolojik yapısıyla ziyaretçilerini hayrete düşürmektedir. Kanyonun dik yamaçları ve çayın berrak suları arasında yapılacak bir doğa yürüyüşü, şehir merkezine çok yakın olmasına rağmen tamamen farklı bir doğal ortamda bulunma hissi vermektedir. Kanyonun bazı bölgelerinde bulunan küçük şelaleler ve doğal havuzlar, özellikle ilkbahar aylarında karların erimesiyle oluşan güçlü su akıntılarıyla etkileyici görüntüler oluşturmaktadır.
10. Hizan Vadileri'nin Bozulmamış Doğal Ekosistemi
Bitlis'in Hizan ilçesinde bulunan derin vadiler ve yüksek platolar, insan eli değmemiş doğal güzellikleri ve zengin biyoçeşitliliğiyle ekoturizm için ideal bir destinasyondur. Bölgedeki Nazar ve Gayda gibi vadiler, akan dereleri, yaban hayatı ve dik yamaçlarında yetişen endemik bitki türleriyle doğa bilimciler için önemli bir araştırma alanı oluşturmaktadır. İlkbahar ve yaz aylarında vadi yamaçlarını kaplayan yabani çiçekler, kelebekler ve nadir kuş türleri, doğa fotoğrafçılığı için ideal bir ortam yaratırken, yüksek noktalarda yer alan köylerden izlenen vadi manzaraları, ziyaretçilere adeta kuş bakışı bir dünya görme imkanı sunmaktadır.
Bitlis Görülecek Doğal Güzellik Önerileri
Bitlis, Doğu Anadolu Bölgesi'nin en etkileyici doğal güzelliklerine ev sahipliği yapan şehirlerinden biridir. Volkanik dağları, krater gölleri, termal kaynakları ve zengin biyoçeşitliliği ile ziyaretçilerine büyüleyici bir doğa deneyimi sunmaktadır. Van Gölü'nün muhteşem manzaralarını içeren kıyı şeridi, turkuaz ve zümrüt yeşili tonlarındaki sularıyla görsel bir şölen yaratmaktadır.
Dünyanın ikinci büyük kaldera gölü olan Nemrut Krater Gölü, Bitlis'in en önemli doğal simgelerinden biridir. Sönmüş bir volkanın zirvesinde yer alan ve içerisinde sıcak-soğuk gölleri barındıran bu eşsiz oluşum, ziyaretçilerini adeta başka bir gezegene yolculuğa çıkarmaktadır. Yine Süphan Dağı ve Aygır Gölü gibi volkanik yapılar, hem doğa sporları tutkunları hem de fotoğraf meraklıları için benzersiz fırsatlar sunmaktadır.
Bitlis'in yüksek rakımlı bölgelerinde bulunan yaylalar ve alpin çayırları, ilkbahar ve yaz aylarında rengarenk çiçeklerle bezenerek büyüleyici bir atmosfer oluşturmaktadır. Şehrin dört bir yanına yayılmış derin vadiler, kanyonlar ve şelaleler ise doğa yürüyüşleri ve keşif gezileri için mükemmel rotalar sağlamaktadır. Özellikle Değirmen Vadisi, Başhan Vadisi ve Bitlis Çayı Kanyonu gibi noktalar, ziyaretçilerine doğanın kalbinde unutulmaz deneyimler yaşatmaktadır.
Bitlis'in şifalı termal kaynakları, bölgenin önemli doğal zenginlikleri arasında yer almaktadır. Güroymak, Tatvan ve Nemrut Dağı çevresindeki kaplıcalar, içerdikleri zengin mineraller sayesinde birçok hastalığa iyi geldiği bilinmektedir. Bu doğal şifa merkezleri, aynı zamanda çevrelerindeki muhteşem doğa manzaralarıyla da ziyaretçilerini büyülemektedir.
Bitlis, sahip olduğu eşsiz doğal güzellikleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak adına sürdürülebilir turizm anlayışını benimsemektedir. Henüz kitle turizminin yıkıcı etkilerinden korunmuş olan bölge, doğa dostu aktiviteler ve ekoturizm potansiyeliyle öne çıkmaktadır. Bitlis'in el değmemiş doğası ve saklı kalmış hazineleri, doğa tutkunları ve macera arayanlar için keşfedilmeyi bekleyen bir cennettir.
Bitlis'in Saklı Hazineleri: Volkanik Dağlardan Krater Göllerine Doğa Cenneti
Doğu Anadolu'nun en etkileyici doğal güzelliklerine ev sahipliği yapan Bitlis, volkanik dağlar, termal kaynaklar, krater gölleri ve Van Gölü'nün muhteşem kıyılarını içeren coğrafyasıyla keşfedilmeyi bekleyen gizli bir hazine konumundadır. Dünya'nın ikinci büyük kaldera gölü olarak bilinen Nemrut Krater Gölü, Türkiye'nin en büyük sodalı gölü Van Gölü'nün batı sahilleri ve 4058 metre yüksekliğindeki Süphan Dağı gibi benzersiz doğal oluşumlar, şehri doğa tutkunları için ideal bir destinasyon haline getirmektedir. İpek Yolu üzerinde yer alan bu kadim şehir, kitle turizminin yıkıcı etkilerinden henüz etkilenmemiş bakir doğasıyla, fotoğrafçılar, doğa sporu meraklıları ve şifa arayanlar için dört mevsim boyunca farklı deneyimler sunmaktadır.
Bitlis'in en dikkat çekici doğal güzelliklerinin başında gelen Nemrut Krater Gölü, 3050 metre yükseklikteki sönmüş volkanın zirvesinde yer alan ve içerisinde sıcak-soğuk iki ayrı göl barındıran olağanüstü bir jeolojik oluşumdur. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde bulunan bu eşsiz krater, obsidyen kayalıkları, buhar çıkışları ve masmavi sularıyla özellikle gün doğumu ve gün batımı saatlerinde ziyaretçilerine masalsı bir atmosfer sunmaktadır. Süphan Dağı ve eteklerindeki Aygır Gölü, yüksek dağ ekosistemini yansıtan alpin çayırları, nadir görülen endemik bitki türleri ve buzul gölleriyle doğa severlere benzersiz bir keşif deneyimi yaşatmaktadır.
Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü'nün Bitlis sınırları içinde kalan batı kıyıları, turkuaz ve zümrüt yeşili tonları arasında değişen suları, volkanik kumsalları ve saklı koylarıyla ziyaretçileri büyülemektedir. Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz ilçelerini kapsayan yaklaşık 100 kilometrelik göl kıyısı, yaz aylarında serinlemek isteyenler için ideal mekânlar sunarken, sodalı göl suyu ciltteki birçok probleme iyi gelmesiyle de bilinmektedir. Göl ekosistemi içinde barındırdığı endemik balık türleri, çeşitli su kuşları ve özellikle gün batımında göl üzerinde oluşan renk cümbüşü, doğa fotoğrafçıları için eşsiz kareler yakalama fırsatı vermektedir.
Bitlis'in bir diğer eşsiz doğal zenginliği, il genelinde bulunan termal kaynaklar ve şifalı sulardır; Güroymak ilçesindeki Çukur Kaplıcaları, Nemrut Dağı eteklerindeki sıcak su kaynakları ve Tatvan'daki termal oteller, içerdikleri zengin mineraller sayesinde yüzyıllardır çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Volkanik aktiviteler sonucu oluşan bu şifalı sular, özellikle romatizmal rahatsızlıklar ve cilt problemleri için aranan bir tedavi yöntemi olurken, çevrelerindeki doğal güzelliklerle birleşerek şifa arayanlar için bütünsel bir iyileşme ortamı yaratmaktadır. Kış aylarında bile sıcaklığını koruyan bu doğal kaynaklar, karlı dağ manzaraları eşliğinde buharlaşarak masalsı görüntüler oluşturmakta ve bölgenin sağlık turizmi potansiyelini artırmaktadır.
Değirmen Vadisi, Başhan Vadisi, Bitlis Çayı Kanyonu ve Hizan'daki el değmemiş vadiler, akan dereleri, şelaleleri ve zengin biyoçeşitliliğiyle Bitlis'in saklı doğal hazineleri arasında yer almaktadır. Bu vadiler boyunca akan berrak sular, milyonlarca yıl içinde çevrelerindeki sert kayaları aşındırarak etkileyici jeolojik formasyonlar ortaya çıkarmış, dik yamaçlarda yuva yapan yaban kuşları ve vadi tabanlarında oluşan doğal havuzlar bu alanları doğa yürüyüşleri için ideal rotalar haline getirmiştir. Güroymak Ovası, Rahva Düzlüğü ve Ahlat Ovaları gibi yüksek rakımlı yaylalar, zengin flora ve faunasıyla doğa severleri kendine çekerken, ilkbahar ve yaz aylarında rengarenk çiçeklerle bezenen bu alanlar, şehir hayatının stresinden uzaklaşmak isteyenler için adeta bir şifa kaynağı niteliğindedir.
